22 Mayıs 2010 Cumartesi

GANDİ KEMAL

Hintliler “tenasüh”e inanırlar. Reenkarnasyondan farkı, bu “yeniden dünyaya geliş”in sürekli oluşudur.

Ölürsün doğarsın, ölürsün doğarsın…

İnanırsın inanmazsın; onlar inanıyorlar…


* * *

Mohandas Karamçand Gandi ne zaman öldü?

1948’de.

Bizim Gandi ne zaman doğdu?

1948’de…

Mahatma’dan on buçuk ay sonra.

Biraz daha erken doğsa, dokuz ay on gün olacak, iyi mi!


* * *

Mohandas, “Mahatma” olmak için çok çalıştı.

“Yüce Ruh” anlamına geliyordu çünkü lâkabı.

Öyle kolay erişilmiyor yüceliğe…

* * *

Hindistan Bağımsızlık Hareketi kurucusuydu.

Kime karşı kurulmuştu bu hareket?

Emperyalizme tabii…

Britanya mritanya malumatfuruşluğunu boşver.

İngilizlere karşı kurulmuştu.

O günün amerikasına yani…

* * *

Mahatma, yoksul çiftçi ve emekçileri, emperyalizmin alçakça vergilendirme politikalarına ve ayrımcılığa karşı protesto etmeleri için örgütledi.

Hem çok vergi alıyordu İngilizler, hem de aşağılıyorlardı.

Kim yardım ediyordu onlara?

İşbirlikçiler tabii; babam değil herhalde!

(O zamanlar sülüklerin parasını bugünkü adıyla MI 6 ödüyordu; bugün CIA ödüyor; “tenasüh” gerçek mi ne!)

* * *

Çıkrık ile kendi ördüğü basit giysileri giyiyordu.

Öyle havuzlu villaları, üzerinde ismi yazan çorapları, 40.000 dolarlık saatleri, gemileri, gemicikleri yoktu yani.

“Topluma hizmet eden kişi sade bir hayat yaşamalıdır ciğerim; ne o öyle yedi yıldızlı otellerde üç gün üç gece düğünler bakayım!” diye posta koyuyordu muktedirlere.

Haftada bir gün “konuşmama orucu” tutuyordu; konuştuğu günlerde de öyle “sureti haktan görünürken birtakım yaraları kurnazca kaşıma” gibi üçkâğıtlara yeltenmiyordu.

(“Şeyini şey ettiğimin şeyi”nin Sanksritçe’de karşılığı yok; biliyor muydunuz?)

“Hindu’yum, ama aynı zamanda hem Müslüman’ım, hem Hristiyan’ım, hem de Musevi’yim” diyordu; öyle diyalog miyalog palavralarına karnı toktu yani, meseleyi kendi içinde halletmişti.

En gıcık olduğu şeylerden biri de kast sistemi ve dokunulmazlık ayrıcalığı idi.

* * *

Gandi Kemal’i zor ve uzun bir süreç bekliyor yani.

Ayrımcılık (Müslim-gayrimüslim, zengin fakir, aristokrat-ayaktakımı, yandaş yazar çizer-Tekel işçisi falan hani) yok hemşerim, diyebilecek mi…

Dokunulmazlık denen hilkat garibesinin üzerine gidebilecek mi…

Villalardan, saraylardan, yedi yıldızlı otellerden, suşili ziyafet sofralarından uzak kalabilecek mi…

“Zengin olmayacağım, çocuklarımı ve çevremi de zengin etmeyeceğim!” diye konuşuyor, Mohandas Karamçand Gandi gibi…

Mohandas gibi konuşmak kolay!

Mesele “Mahatma” olmakta.

Bakacağız…

* * *

“Bugünün İngilizleri”nin yazar çizer takımı, “Alevi ulan bu herif, bir seks kasedi bile yok ulan bunun!” diye -güya dalga geçerek- belden aşağı vurmaya başladı bile.

Mahatma’nın “pasif direniş”i orada işe yaramıştı; burada pek işe yarayacak gibi görünmüyor.

Çünkü bu kez karşısında İngiliz hergeleleri değil, Amerikan “kurnazları” var.

Mahatma’yı geleneksel yöntemle, “vurarak” öldürmüşlerdi; bunlar da “geleneksel yöntem”i kullanıp, “belden aşağı vurarak” öldürecekler; belli oldu…

* * *

Tenasüh menasüh, reenkarnasyon meenkarnasyon…

“İngilizler”in ve “devşirmeler”in daha şimdiden beti benzi attığına göre, bu işte bir iş olsa gerek!

Alevi malevi, -şimdilik- bir seks kasedi bile yok; ama adam eski “Hesap Uzmanı”…

Kırk yıldır bu işin içindeyim; rüşvet yiyen bir hesap uzmanı görmedim hiç!

Kırk yıldır haşır neşirim, Hesap Uzmanı’na kefil olurum; ne yer ne yedirir!..

İster misin hesap sorsun.

Yandı gülüm keten helva…

İnşaat sektörü patlama yapmazsa ne olayım; bir sürü yeni hapishane meselesi hani…

Yüce Divan’da üç vardiya; iyi mi!..

* * *

Sosyal demokrasi ile olur mu derseniz, cevabım belli: Ben sosyal demokrat değilim, bana kolay kolay olmaz gibi geliyor.

Hele, özelleştirme dümeninin tek bir liman dahi kalmamacasına varan bu iğrenç saldırılarından sonra.

Ama Mohandas Karamçand Gandi, “tuzu kamulaştırarak” “Mahatma” olmuştu.

Bizimki de “tersine özelleştirme” diye bir şeyler söylüyor.

Bakacağız…

* * *

Tenasüh mü, menasüh mü…

Göreceğiz…

* * *

Gandi olmak kolay.

Mesele “Mahatma Gandi” olmakta.

* * *

“İyi de, Alevi ulan bu herif; -şimdilik- bir seks kasedi bile yok.”

Sizi gidi kırtosbağaları sizi.

Ulan gerçekten çok aşağılıksınız be!..

Benden uyarması: Eski Hesap Uzmanıdır.

Hesap sorarsa fena sorar; söylemedi demeyin.

Hadi, anlayacağınız dilde, ilahlarınızın dilinde sorayım:

Du yu andırstend mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder