15 Kasım 2010 Pazartesi

Seni Reddediyorum

Din adamı diye tanıtıyorsun kendini, ilahiyatçı diye.

Bana Kuran’dan ayetler okuyor, Allah’ın Elçisi’nden hatıralar naklediyorsun. Dini ritüelleri anlatıyorsun bana durmaksızın. Namazı şöyle kıl, orucu şöyle tut, hacca şöyle git diye. Beni Cehennem ateşiyle korkutuyor, Cennet hurileriyle teşvik etmeye çalışıyorsun.

Mimiklerin dostane…

Arapça bildiğin belli.

Kariyerin muhteşem; adının önünde birçok unvan mevcut.

“Hocam” diye hitap ediyorlar sana; sayıyorlar, seviyorlar seni; besbelli…

Ama ben seni reddediyorum!

Seni bütün kalbimle reddediyorum!

Beni “eşit” görmüyorsun çünkü!

Muktedirlere yaranmak için olsa gerek, fakir biri olduğumu, yoksul olduğumu, satır aralarında da olsa, üstü kapalı da olsa, belli belirsiz de olsa, “eşit olmadığımı” hissettiriyorsun bana; “onlarla” eşit olmadığımı…

Amacın çok açık.

İtaate zorluyorsun beni, itaat etmeye, muktedire kayıtsız şartsız teslim olmaya…

Zenginlerin dünya işlerini görmek için dünyaya geldiğime ikna etmeye çalışıyorsun beni.

Beni, zekat veren zenginin cemiyetin en değerli uzvu olduğuna ikna etmeye çalışıyor, ona kul-köle olmamı fısıldıyorsun bilincime.

Bugüne kadar hiçbir muktedire karşı geldiğini görmedim; tüm hükümetlerle, tüm zenginlerle, tüm muktedirlerle aran hep iyi. Bu nedenle olsa gerek baş köşelerdesin hep!

Seni reddediyorum!

Kuran’ı yorumlayış tarzın midemi bulandırıyor hoca!

Sen midemi bulandırıyorsun!

Bakara 219’u, Nahl 71’i, Nisa 75’i, Haşr 7’yi, Hud 87’yi ve daha yüzlercesini gizliyorsun benden.

“Ey Şuayb! Atalarımızın taptıklarını terk etmemizi veya mallarımız hususunda dilediğimizi yapmamamızı sana namazın mı emrediyor?!.” malindeki ayeti gizliyorsun benden hoca; çünkü biliyorsun ki, bu ayeti bildiğimde, zenginlerin malları hususunda diledikleri gibi davranamayacaklarını Allah’ın ve onun temel ibadeti olan namazının engellediğini bilerek ona göre tavır koyacağım! (Hud, 87)

Sen…

Sen benim midemi bulandırıyorsun hoca!

Sen benim midemi bulandırıyorsun!..

İnsanların, Allah’ın tüm mal ve nimetlerinden eşit biçimde yararlanma hakları olduğunu benden gizleyerek muktedirlerin gözüne girmeye, makam-mevki kapmaya, dünyalık yapmaya çalışıyorsun!

Sen benden Kuran’ı gizliyorsun hoca!

Sen benden o tüm ayetlerini ezbere bildiğin Kuran’ı saklıyorsun!

Seni reddediyorum hoca!

Seni reddediyorum!..

Tüm bunları neden yaptığını da biliyor ve seni Allah’a şikayet ediyorum hoca; tüm bunları “Ele geçirme hırsı gözünü bürüdüğü için” yaptığını biliyorum. (Adiyat 8)

“Bu böyle düzenlenmiştir ki, o mal ve nimetler sizden yalnız zengin olanlar arasında dönüp duran bir kudret aracı olmasın!” mealindeki muhteşem ayeti tüm yaşamın boyunca kitlelere bir kez olsun anlatmadığın için seni reddediyorum. (Haşr, 7)

Sen benim midemi bulandırıyorsun hoca!

Sen benden Kuran’ı saklıyorsun!

Seni reddediyorum!..

Yuh sana hoca; yuh sana ve Allah’ı bırakıp da taptıklarına! (Enbiya, 67)

Yuh sana!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder