1 Ekim 2010 Cuma

Bu Anne İdam Edilmeli

Önce bir anı…

Sanırım İkinci Körfez Savaşıydı veya Irak’ın işgaline henüz başlandığı günler…

amerika Irak’ı bombalamış, her yer ceset ve yaralı dolu.

Küçük bir çocuk, Iraklı, altı-yedi yaşlarında.

Bacakları ve bir kolu, kahpe amerikan bombalarıyla kopmuş.

Onbinlercesi hayatları kararmış öylece ağlayıp/kahrolup dururken, bu çocuğu amerika’ya götürmüşlerdi.

Amerikan malı protez bacakları ve protez koluyla televizyona çıkarmışlardı.

Çocuk gülümsüyordu.

Televizyonu izleyenler ağlıyorlardı; amerikan hükümeti ne kadar da merhametliydi…

xxx xxx xxx

Bursa’da bir kadın.

Anne.

Fabrika işçisi.

Tolga, Hatice ve Selvi.

Çocukları… Büyüğü on iki yaşında, ikizler altı…

Anne, 1.500 liralık kredi kartı borcunu ödeyemediği için hapiste.

Büyük çocuğu ağlarken gördüm; kelimelerle ifade edilemeyecek ölçüde korkunç bir travma yaşıyordu. İkiz kardeşlerine sarılmış, hıçkırarak konuşmaya çabalarken, annesinin bu büyük suçundan habersiz, öylece çırpınıp duruyordu.

Bu çocuk, bu travmayı tüm yaşamı boyunca asla unutmayacak; buna inanabilirsiniz, çünkü tecrübe konuşuyor…

Ya yavruları tek başlarına ortada kalan hapisteki o anne?!.

Düşünebiliyor musunuz; sizi içeri atmışlar ve üç küçük çocuğunuz sahipsiz bir şekilde öylece kalakalmış ortada!

Ne yerler, ne içerler, nasıl uyurlar?!.

Vay canına be!

xxx xxx xxx

Mammon var; kadının suçu ağırdı ama!

Çocuklarını yetimhaneye veya bakımhaneye vermemek için bir fabrikada deli gibi çalışırken işlemişti bu büyük suçu. Çocuklarına yemek almak için kullanmıştı borcunu ödeyemediği kredi kartını.

Fuhuş?

Vatana ihanet?

Cinayet?

Organ ticareti?

Hayır!

Daha büyüktü suçu!

Kredi kartı borcunu öde-ye-memişti!

Tanrımıza ihanet etmişti!

Mammon’a…

Zenginlik Tanrısı’na, Servet Tanrısı’na…

Kapitalizmin Ulu Tanrısı’na

Sistemimizi ayakta tutan Yüce Tanrı’ya!

xxx xxx xxx

Tanrı zenginlerimizden bin kere razı olsun!

AKP’li bir Başkan, annenin borcunu ödeyerek hapisten kurtarmış onu…

Kadın Ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı da bu anneye maaş bağlanması için talimat vermiş…

Tanrı zenginlerimizden bin kere razı olsun!

xxx xxx xxx


Tahliyesi esnasında gördüm o anneyi; amerika’ya götürülen o protez bacaklı Iraklı çocuk gibi gülümsüyordu…

Nasıl duygulu bir andı…

Tanrı zenginlerimizden razı olsun…

xxx xxx xxx

“Büyük İslam İlmihali”ndeki o iki paragraf nasıldı:

“Allah, sonsuz hikmetler sahibi bir Hakîmdir. Her şeyi yerli yerince yapmıştır. Eğer herkes zengin olsaydı bütün bu söylenen güzel işler nasıl biterdi? Aynı zamanda zenginlerin dünya işlerini kim görürdü? …

… Yoksulları ve acizleri kendi varlığından faydalandıran bir zengin, cemiyetin en değerli ve sevimli uzvu (organı) sayılır. Fakirlerin ve muhtaçların acılarını azalttığından onların övgülerini, sevgi ve dualarını kazanır. Mal varlığından hain ve hırslı gözlerin saldırısından güven içinde bulunur. Artık böyle birbiri için hayır düşünen, yardımsever olup duacı bulunan bir cemiyet içinde güzel bir yaşantı meydana gelmiş olmaz mı?”

xxx xxx xxx

Ne güzel sözler, ne değerli tespitler, ne asil duygular…

İnsan, ağlamamak için kendini zor tutuyor…

Mammon’a şükürler olsun; anne hapisten çıktı, “cemiyet içinde ne güzel bir yaşantımız” var artık…


xxx xxx xxx


Başta Mammon olmak üzere tüm Tanrılar, o Iraklı çocuğu tedavi eden lütuf ve merhamet sahibi abd’den, bu annenin borcunu ödeyerek onu hapisten çıkaran lütuf ve merhamet sahibi AKP’den ve bu anneye maaş bağlatan lütuf ve merhamet sahibi Devlet Bakanımızdan razı olsun.

Başta Mammon olmak üzere tüm Tanrılar, bu tip konulara duyarlı olan başta CHP, MHP ve Saadet Partisi olmak üzere lütuf ve merhamet sahibi tüm partilerimizden razı olsun.

Başta Mammon olmak üzere tüm Tanrılar, kredi kartı borcu nedeniyle sisteme ihanet etmiş olan bu üç çocuklu anneye merhamet etsinler, onu bağışlasınlar.

Başta Mammon olmak üzere tüm Tanrılar, böyle lütuf sahibi ve merhametli zenginleri ve “cemiyet içindeki bu güzel yaşantımızı” bize bahşedenleri başımızdan eksik etmesinler.

Başta Mammon olmak üzere tüm Tanrılar, “Başta Mammon olmak üzere tüm Tanrılarınızın Allah bin türlü belasını versin!” diye çığlık atan bu fakiri bağışlasınlar, ona merhamet etsinler…


xxx xxx xxx

1.500 lira…

Bu “lütuf ve merhamet sahibi” zenginler, dostlarıyla bir gece yemek yediklerinde harcıyorlar bu parayı.

Mammon var; aynı para için üç çocuklu bir anneyi hapishaneye atan kapitalist sistemle uzaktan yakından ilgileri yok bunların! Serbest piyasa ekonomisi adı altında zulmü sistemleştiren iktidar partisinin ve bu zulme ortak olmak için yanıp tutuşan muhalefet partilerinin, yavruları için çırpınan bu annenin hapishaneye girmesinde hiç günahları yok!

Bu zalim sistemi uzaylılar kurdu, fakir fukarayı sülük gibi emebilmek için bu sistemi onlar sürdürüyorlar çünkü…

On iki yaşındaki o çocuğa 1.500 lira gibi komik bir para için tüm yaşamı boyunca unutamayacağı o travmayı yaşatanlar da bu uzaylılar aslında…

xxx xxx xxx

Ulan Mammon!

Puştsun muştsun ama ne kurnaz Tanrısın be!

Zulmederken bile sempati toplamayı becerebiliyorsun, iyi mi!

xxx xxx xxx


Tezgâha bakar mısınız!

xxx xxx xxx

Hadi klavye başına…

Ne kadar kaba olduğuma dair yorumlar yazın bana!

Bir taraftan da o on iki yaşındaki çocuğu düşünün…

Annesini savunmaya çalışırken sürekli hıçkırdığı için ne dediği anlaşılamayan o küçücük çocuğu…

Ve kendinizi bir an için onun yerine koyun…

xxx xxx xxx

Ey Yüce Tanrı!

Ey Mammon!

Bu çocuğa böylesine zulmettiğin için…

……….

(Bu satırı lütfen siz doldurun, ama içinizden yapın bunu; kızıyorlar sonra…)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder