10 Şubat 2011 Perşembe

Kuran ve Sosyalizm

“’Müslümanım’ yetmiyor mu da ille de ‘sosyalistim’ diye vurguluyorsun?!.”

Kuran’la tanıştıktan sonra aldığım eleştirilerin başında bu geliyor.

Yazdığım kitaplara, makalelere, dostlarımla sohbetlerime damgasını vuran hep bu eleştiri.

“Müslümanım yetmiyor mu?!.”

(Sorunun sonundaki ünlem işaretine dikkatinizi çekerim; çünkü sadece bir soru değil bu, sitemi de bağrında taşıyor.)

Çok net cevap vereceğim:

Yetmiyor…

Neden biliyor musunuz?

Çünkü AKP’li dostlarım da “Müslümanız” diyorlar-ki hiç kuşkusuz öyleler-, Suudi Arabistan Kralı da “Müslümanım” diyor, CHP’li dostlarım da “Müslümanız” diyorlar -ki hiç kuşkusuz onlar da Müslüman-; bunu böyle uzatmak mümkün…

Hepimiz Müslümanız; ama söz konusu olan şey Kuran’ın ekonomi politiği olduğunda hepimiz farklı şeyler anlıyoruz. (Ben kimseden daha iyi Müslüman olduğumu falan iddia etmiyorum, böyle saçma bir şey nasıl iddia edilebilir ki; benim iddiam, Kuran’ın ekonomi politiğinin sosyalizmi öngördüğü. Neden “sosyalizm” peki; çünkü lisan yoluyla anlaşabilmek için eşyaya bir isim koymak zorundasınız da ondan.)

(Kuran’da tüm bilimlerden pasajlar mevcut; tıp, sosyoloji, psikoloji, astronomi, felsefe, kimya, hukuk… “Ben hukukçuyum” veya “Ben tıp doktoruyum” diyen adama, “Müslümanım yetmiyor mu?” diye soruyor musunuz?)

xxx xxx xxx

Sosyalistlerin veya komünistlerin içinde ateistler yok mu?

Var!

Peki, kapitalistlerin içinde şirk koşanlar yok mu?

Tonlarca…

Kuran’ı doğru anlıyorsam, ateizm ile şirk karşılaştırıldığında ortaya çıkan şey, şirkin çok daha büyük bir günah olduğu.

Şu bildirime bakar mısınız:

“Şu bir gerçek ki, Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez, onun dışında kalanı dilediği kişi için affeder.” (Nisa, 48)

Allah’ın bu sözlerinden, Yaratıcı öyle uygun görürse ateizmin affedilebileceğini anlıyoruz; ama aynı şeyi şirk için söylemek mümkün değil, çünkü bildirim üzerinde tartışılmaya gerek kalmayacak kadar açık:

“Şu bir gerçek ki, Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez.”

İlle de bir şey yapmak geliyorsa içinden, insan ateist olduğunu düşündüğü sosyalist dostlarına Kuran’ı anlatır; gerisi bu tebliğe muhatap olanla Allah arasındadır.

(“Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündeki insanların hepsi toptan iman ederdi. Hal böyle iken, mümin olmaları için insanları sen mi zorlayacaksın!” Yunus, 99)

xxx xxx xxx

Şu anda bu çalışmanın can alıcı noktasındayız:

Müslüman kardeşlerimin bana göre ortak hatası sosyalizmi Marx’ın babasının malı sanmaları!..

Marx yaşamış en büyük dehalardan biri; buna kuşku yok.

İyi de, Ebuzer marksist miydi?

İlk defa duyacağınız bir üslupla soracağım; Kuran marksist mi?!.

Daha ileri gideceğim:

Hiç ilgisi yok, ama varsayalım ki sosyalizm Marx’ın babasının malı; ne olmuş?!.

Edison Müslüman değildi, Graham Bell de; bu böyle diye ampulü ve telefonu kullanmayacak mıyız yani!

Ama temel meseleyi bir kez daha hatırlamak gerek:

Marx daha anasının rahmine düşmeden yüzlerce yıl önce İslam tefekküründe -bugünkü dille- sosyalizm denebilecek hareket çoktan derinleşmişti bile.

xxx xxx xxx

Konu öyle derin ki, bu kısa çalışmada küçük küçük hatırlatmalarla idare etmekten başka çare yok.

“O halde, Allah Kuran’da neden açık açık “sosyalizmi kurun” diye emretmedi?”

Emretti ciğerim, emretti…

Bakın ilk bakışta çok ilgisiz gibi gelebilecek iki ayet:

“Küfre sapanlar sakın öne geçtiklerini düşünmesinler. Onlar bizi aciz bırakamazlar. Onlara karşı, gücünüz yettiğince kuvvet hazırlayın. Ordugâhlarda atlar besleyin. …” (Enfal, 59-60)

Bu ayetin hükmü geçti mi peki?

Hayır tabii!

Bu ayetin hükmü tüm geçerliliği ile sürüyor, ama bugünkü dille okuduğunuzda amerikan emperyalizmi ile mücadelede ordugâhlarda uçaklar, tanklar, füzeler bulundurmak anlamına geliyor

Aynen bunun gibi, henüz bildiğimiz anlamda devletlerin bile bulunmadığı, kapitalizmin esamesinin okunmadığı, bilinen anlamıyla serbest pazar ekonomisinin bulunmadığı günlerde inen Kuran ayetleri bugünkü dille okunduğunda ortaya çıkan şey, ekonomik olarak emredilen şeyin sosyalizm olduğudur.

Küçük bir fikir vermesi açısından naklettiğim bu çok kaba örneğe rağmen, ilk sözlerimde tüm kararlılığımla ısrar edeceğim:

Kuran, sosyalizmi emretmektedir!

xxx xxx xxx

Tam yeri…

Sosyalizm nedir?

Diyalektik materyalizmi, proleterya diktatörlüğünü, işçi mi yapar köylü mü meselesini, tek tek ülkelerde mi yoksa tüm dünyada birden mi tartışmasını, Lenin mi Mao mu konjonktürel ayrıntısını, üretim araçları tamamen devletin tekelinde mi olacak yoksa istihdam yaratması şartıyla birtakım girişimcilere de imkân tanınacak mı gibi “teferruat”ı bir kenara bırakalım; bunlar uzun meseleler.

Bunlar “teferruat”…

Yer dar, zaman kısa…

“Herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacı kadar”…

Sosyalizm/komünizm bu işte.

Gerisi “teferruat”…

Servet belirli ellerde mi toplanacak, tabana mı yayılacak; soru bu işte!

Müslüman kardeşlerim hemen hüküm vermesinler, çünkü tam şu anda Allah devreye girecek; bakın ne diyor:

“… Bu böyle düzenlenmiştir ki, o mal ve nimetler sizden yalnız zengin olanlar arasında dönüp duran bir kudret aracı olmasın. …” (Haşr, 7)

Soru neydi; servet, kapitalizmin öngördüğü biçimde belirli ellerde mi toplanacak, yoksa sosyalizmin öngördüğü biçimde tabana mı yayılacak?

Yukarıdaki Allah sözlerini (Haşr, 7) bir kez daha okuyun şimdi:

“… Bu böyle düzenlenmiştir ki, o mal ve nimetler sizden yalnız zengin olanlar arasında dönüp duran bir kudret aracı olmasın. …”



xxx xxx xxx

“Bağımsız dostum” sosyalizmi kastederek, “Buna Kuran’da hangi ayeti delil gösterebilmek mümkündür?” diye soruyor.

“Akıl” için en az yüz tane ayet; “İhtiyaçtan artan/sahip olunanlar” için Bakara 219, Haşr 7, Hud 87, Adiyat 8… Hangisi sayacağını şaşırıyor insan. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Benim naçiz tespitlerime göre, malın kötülenmesi, servet tutkusunun aşağılanması, infak, zekât, sadaka vb. en az 244 ayette geçiyor. (Arapça bilmiyorum; bu tespiti meallerden yapıyorum.)

Çok kısa geçiyorum.

Sosyalizmin en belirgin talebi olan “eşitlik” meselesi Kuran’da o denli açık ki, üzerinde tartışma dahi yapılamaz!

Sosyalistleri nasıl eleştiriyor bazı kardeşlerim; “eşitlik de neymiş, Allah isteseydi hepimizi eşit yaratamaz mıydı?”

“Eşitlik”in sosyalizmin en belirgin talebi olduğundan kimsenin kuşkusu olmamalı; aksi taktirde bu tartışma bir yere varamaz zaten.

Eşitlik!..

“Eşitlik” isteyenleri komünist olmakla suçlayanlar -bu ne biçim suçlamaysa- Nahl 71. ayeti duyduklarında zangır zangır titriyorlar.

Bakın Allah ne diyor:

“Bakın, Allah rızık bakımından kiminizi kiminizden üstün kıldı. Oysa zenginler mallarını ‘arada fark kalmaz, eşit hale geliriz’ diye yanındakilerle paylaşmıyorlar. Allah’ın nimetini mi inkâr ediyor bunlar?”

Allah, sözlerini nasıl bitiriyor; Allah’ın nimetini mi inkâr ediyor bunlar?

Allah’ın nimetini mi inkâr ediyor bunlar!

Kim bunlar?

“Eşit oluruz, eşit hale geliriz” endişesiyle rızıklarını/mallarını/servetlerini bölüşmeye yanaşmayan zenginler!

Allah’ın daha açık nasıl söylemesini istiyoruz ki!

Bir soru da benden:

Allah isteseydi bizi günde beş kere namaz kılacak biçimde programlayamaz mıydı; bunu neden bizim özgür irademize bıraktı?

Aynı şey!

Deneme ciğerim, deneme!..

xxx xxx xxx

Şimdi birtakım sahtekârların maskelerini indirmenin zamanı!

Bugüne kadar hep sosyalizmi tartıştık durduk; peki be sevgili kardeşlerim kapitalizm denen zulüm düzenini neden hiç tartışmıyoruz?!.

Bakın Üstad ne diyor:

“Bu hususta İslamla liberalizm arasında ortaya çıkabilecek belki en ciddi gerilim faizin meşruluğu sorunuyla ilgilidir. Piyasa ekonomisinin, üretim faktörlerinden birinin karşılığı olan faizi esas itibariyle meşru bir kazanç olarak gördüğü malumdur.” (Mustafa Erdoğan/Liberal Toplum-Liberal Siyaset/Siyasal Kitabevi, 1998)

Alıntı yaptığımız Üstad bir tespiti seriyor ortaya; ne diyor?

Kapitalizm fazi “meşru bir kazanç” olarak görür…

Bundan açık bir tespit olabilir mi?

Kapitalizme göre “faiz” piyasanın üretim faktörlerinden biridir ve “meşru bir kazanç”tır!

Şimdi sıkıdurun:

278- Ey iman edenler! Allah’ın öfkesini çekmekten sakının. Eğer gerçekten iman etmişlerdenseniz faizi terk edin.

279- Eğer terk etmezseniz, bilin ki, Allah’a ve Peygamberi’ne savaş açmış olursunuz. …

İşte size Bakara Suresi’nden iki ayet art arda…

Faizi bırakmazsanız, bilin ki, Allah’a ve Elçisi’ne savaş açmış olursunuz!

Hoca ne diyordu?

Kapitalizme göre faiz meşru bir kazançtır.

Allah ne diyor peki?

Kapitalizmin meşru olarak gördüğü faizi terk etmezseniz Bana ve Elçi’me savaş açmış olursunuz!

(Bu ayette “harb” yani “savaş” sözcüğü özellikle kullanılıyor; bildiğiniz “harp” yani!)

Karar sizindir…

Allah’a ve Elçisi’ne harp açmak ister misiniz?

xxx xxx xxx

Hadi madde madde ve çok kısaca üzerinden geçelim:

1) Kapitalizm, “insan”a rağmendir; bu nedenle Kuran’a aykırıdır.

2) Kapitalizm “akıl”a rağmendir; bu nedenle Kuran’a aykırıdır.

3) Kapitalizm, “ihtiyaçtan artanı” dağıtmamakta, hatta dağıtılmasını engellemektedir; bu nedenle Kuran’a aykırıdır.

4) Kapitalizm “eşitlik”e karşıdır; bu nedenle Kuran’a aykırıdır.

5) Kapitalizm “zalime karşı mücadele” etmemektedir, çünkü bizzat kendisi zalimdir; bu nedenle Kuran’a aykırıdır.

6) Kapitalizm, “gönül gözü/kalp gözü” ile görememekte, hatta görebilecek olanları da engellemektedir; bu nedenle Kuran’a aykırıdır.

7) Kapitalizm “Tek İlah Allah”ı riyakâr biçimde reddetmekte, Allah’a ortak koşmakta, adeta yeni bir din icat ederek Kuran ile savaşmaktadır; bu nedenle Kuran’a aykırıdır.

xxx xxx xxx

Çalışma uzadı; -bu konuya sonra dönem dönem devam etmek üzere- artık bitirelim mi?

xxx xxx xxx

Arkadaş!

Kapitalizmi, sosyalizmi, komünizmi, faşizmi, her ne isim veriliyorsa tüm sistemleri bir kenara bırakın gözünüzü seveyim!

Açlıktan ölen bebeklerin bulunduğu bir ülkede, on yedi tane lüks arabası olanlar, milyar dolarları olanlar, haksız kazanç şımarıkları, sonradan görmeler, servetleriyle böbürlenenler, fakire fukaraya merhamet gösteriyormuş gibi yapanlar kanıma dokunuyor.

Yeni dostum “Bağımsız”; dün öğlene doğru benim yaşlarımda bir adam, mahcup bir beden diliyle caddedeki çöp tenekelerini karıştırıyordu; bir dostumun cenazesine gidiyordum ve aynı saatlerde “başka bir dostum” rızık bulmak umuduyla çöp tenekelerini karıştırıyordu! (Derse bakın: Bir tarafta ölüm gibi bir gerçek, diğer tarafta rızık bulmak umuduyla çöp tenekelerini karıştıran benim yaşlarımda bir adam!)

Türkiye gibi cennet bir ülkede 30 milyon kişi açlık sınırında yaşıyor, 10 milyon kişi zaten aç!

Allah’ın bu kadar cömert davrandığı bir ülkede 8 milyon işsiz olur mu kardeşim!

Kanıma dokunuyor!

Kanıma dokunuyor!

Ne diyor Enam 104:

“Bakın, Rabbinizden size birçok deliller geldi. Artık kim vicdanının sesine kulak verirse kendi lehine, kim de körlük ederse kendi aleyhinedir.”

Bu vicdansızlık kanıma dokunuyor!

Kapitalizmin “vicdan” gibi bir kaygısı yok!

Mesele bundan ibarettir!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder