25 Eylül 2010 Cumartesi

Hastalanan Köle Tedavi Edilmeli Mi

Adam altmış yaşında.

Hasta.

Sorup soruşturuyor; “bu mesele önemlidir” dedikleri için de -ne demekse- “iyi bir hastane”ye gitmek istiyor.

Gidiyor da…

Adamdan önce 250 lira alıyorlar, muayene ücreti.

“SSK emeklisiyim ciğerim!” diye babalanıyor adam, ama karşısındaki ondan fazla babalanıyor; gülümseyerek, vücut dilini ayarlayarak, saygı göstererek… Hasta olan deyyus ne de olsa “müşteri” tabii!..

Tam tercüme edilecek olursa, köleye, “Bu hastalık tipinde, SSK/SGK veya ne Allahın belası emeklisi iseniz o burada geçmez!” mealinde bir şeyler söylüyorlar diğer köleler; yine gülümseyerek tabii…

Hastalık bu, kabadayılık bu konuda sökmüyor!

Adam giriyor doktorun odasına, sekiz-on dakikalık bir muayeneden sonra eline bir tahlil listesi tutuşturuluyor. Hekimin bir kabahati yok, işini iyi yapmaya çalışıyor herhalde.

Altmışlık köle bir alt kata iniyor, elindeki listeyi biraz önce celladına gülümseyerek bakan “satış görevlisine” uzatıyor; ve ağzının payını anında alıyor tabii:

“Dokuz yüz seksen lira.”

Köle kafasından şöyle bir hesap yapıyor, istenen para muayene ücretiyle birlikte iki aylık emekli maaşına denk… İki aylık emekli maaşı!..

xxx xxx xxx

Şu anda saat 12.07… Bugün Cuma… Yandaki camiden müezzinin sela sesi geliyor. Bu ülkede sekiz yıldır Müslüman taklidi yapan birileri iktidarda; bunlardan önceki uzun yıllar boyunca da Müslüman taklidi yapanlar iktidardaydı.

“Ezan susmayacak, bayrak inmeyecek!” falan…

Riyanın en katmerlisi, en edepsizi, en çirkini!..

xxx xxx xxx

Bu altmış yaşındaki hasta deyyus Türk ve Müslüman değil mi arkadaş!?.

Bu altmış yaşındaki Türk ve Müslüman hasta, kendi memleketinde neden istediği bir hastaneye gidemiyor?!.

“SSk hastaneleri var, emekliden az para alan başka özel hastaneler var” gibi abuk sabuk şeyler seylemesin kimse; mesele o değil ki!

Tekrar soruyorum; bu memlekette tüm yaşamı boyunca çalışarak emekli olmuş bu Allahın belası hasta, neden “iyi bir hastane”ye gidemiyor kardeşim?!.

“E, bu, dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde böyle beyefendi!”

Senin beyefendinin de, dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinin de Allah belasını versin o zaman hanımefendi!

xxx xxx xxx


Birileri hasta olduğunda ucuz hastane bulacağım diye kapitalizm gibi çirkef çirkef kokan rüzgâra kapılıp, oradan oraya savrulup dururken, “ötekiler” neden “en iyi hastaneler”e gidiyor?

Bunların farkı ne?

Bu altmış yaşındaki namussuz tenekeden de, diğerleri altından mı hemşerim!

Hani hepimiz kardeştik, hani İslamda üstünlük ölçüsü sadece “takva” idi!

Hani kölecilik ortadan kalkmıştı!

Bu namussuz köledir, sigorta hastanesine gider veya özel bir hastaneye gidecekse iki aylık emekli maaşını bırakır; bu beyefendi/hanımefendi asildir, istediği hastaneye hatta gerekirse Cleveland’a gider!

Köleler ve köle sahipleri!

Proleterler ve kapitalistler!

Namussuz köleyi hastaneye gönderiyorlar ki, iyileşip sahipleri için çalışmaya devam etsin!

“Ama bu köle emekli beyefendi.”

Kölenin emeklisi mi olur ulan!

xxx xxx xxx


SSK hastaneleri çok kalabalık, doktorları iyi değil, falan demiyorum kardeşim; mesele bu değil!

Neden birileri iyi hastanelere gidiyor da birileri gidemiyor; mesele bu!

Onlar Allah’ın kulu da biz Firavunun kulu muyuz?!.

xxx xxx xxx


Bir araştırmanın sonucuna göre, patronları veya üstleri tarafından sürekli aşağılanan emekçiler bir süre sonra bunu içselleştiriyor, giderek törpüleniyor ve sonunda gerçekten aşağılık biri olduklarına ikna olarak sistem içinde köleleşip gidiyorlardı.

Bu da öyle!

Kapitalist sistem halkı o kadar uzun yıllardır aşağılayıp duruyor ki, millet bunu içine sindirmiş; kimsenin “Hop, ne oluyor birader!” demek aklına bile gelmiyor.

Sen kölesin, SSK hastanesine; siz “sahip”siniz efendi hazretleri, buyrunuz en iyi hastaneye…

Öküz gibi yiyip içip semirmekten, tüm malları depolamaktan söz etmiyoruz burada, o hafif kalıyor; hastalıktan söz ediyoruz burada, acı çekmekten, ağrı duymaktan, hem ruhen hem bedenen örselenmekten!

xxx xxx xxx

Nefret dolu sorular çok basit arkadaş!

Bu altmış yaşındaki emekli neden “iyi bir hastane”ye gidemiyor?!.

“İyi hastaneler” kimler için?!.

İnsan sağlığını kazanç konusu yapmak ahlâksızlık mı değil mi?!.

Hastalanan bir insana “Paran var mı ulan!?.” diye sormak İslami bir tavır mı değil mi?!.

“Bazı hastaneler bu tip emeklilerden/sigortalılardan ya çok az para alıyor, ya da hiç almıyor.” diye ahlâksızlaşarak, sigortalı emekçileri “bazı hastaneler”e gitmeye zorlamak kahpelik mi değil mi?!.

“Ne yapalım, ülkemizin şartları maalesef böyle!” diyen salak, salak olduğunun farkında mı, değil mi?!.

xxx xxx xxx

“Sünnet sünnet” diye konuşup duruyorsun; Allah’ın Elçisi aramızdayken özel hastane diye bir şey mi vardı?!.

“E, ne yapalım şimdi; bütün özel hastaneleri kapatalım mı yani?!.”

Sevgili Müslüman kardeşim benim, köleliği öylesine içselleştirmiş ki, “sahipler” için “özel” olarak oluşturulmuş olan yerleri “kamulaştırıp” tüm halkın malı haline getirmeyi hayal bile edemiyor! (Bakara, 219, Nahl, 71)

Serbest piyasanın kimler için “serbest” olduğunu kavramaktan dahi aciz! (Yunus, 100)

xxx xxx xxx

İslam’ı “ahret dini” haline getirdiğinde böyle oluyor işte!

Öldüysen belediye dahil herkes seferber oluyor, işler son derece düzenli biçimde işliyor, kimse ortada kalmıyor, araban bile hazır; ama canlıysan, bir köle isen yani, yanmışsın!

Ta ki geberene kadar!..

Kuran’ı bunlara bıraktığında böyle “okuyorlar” işte!

xxx xxx xxx

Neyse…

Hadi, hep beraber…

Hepiiiimiiiiizzzz kardeeeşiiiizzzzz, bu kavgaaaaa ne diyeeeeeeee…..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder