11 Ocak 2011 Salı

Jaguar Ve Öğrenci

Yazık bu çocuğa!

Kadın erkek fark etmez; insanın gençlik yılları, isyankârlığın doruklarında hınçla süzülüp durduğu ilk uçuştur; en heyecanlı, en cezbedici ve en öğretici uçuş… Yaralanırsın, düşersin, kalkarsın, tekrar uçarsın, tekrar düşersin… Yaşam kendini sana böyle öğretir.

İsyan, olgunlaşmaya aday genç bir insan için olmazsa olmaz önkoşullardan biridir.

Ve onun nasıl bir yaşam süreceği, gençliğinde neye isyan edeceği ile doğru orantılıdır.

Neye isyan edeceksin; işte seni sen yapacak olan temel etken budur!

Yazık…

Yazık bu çocuğa!..

xxx xxx xxx


Sisteme isyan?

Nasıl olacak ki; sistem kapitalist bir sistem ve senin altında Jaguar!

Emperyalizme isyan?

Mümkün mü; sistem zaten bu uğursuz tezgahla kenetlenmiş ve senin altında Jaguar!

Dine isyan?

Ne ilgisi var; din diye ortaya sürülen bin dört yüz yıllık, iki bin yıllık veya beş bin yıllık donmuş kalıp zaten sistemle bütünleşmiş; ezilenlerle, sömürülenlerle, yoksullarla, zulme uğrayanlarla bağlarını koparmış, sadece belirli ritüellerin uygulanma biçimlerine odaklanmış, yani sistemin ta kendisi olmuş ve senin altında Jaguar!

Yönetim biçimine isyan?

Olur mu hiç; zaten senin altına o Jaguar’ı bu yönetim biçimi vermiş!

Yazık…

Yazık bu çocuğa!..

xxx xxx xxx

Öğrencinin arabası olmaz mı?

Olur.

Ama Jaguar olmaz!

Arkadaşları okul harçlarını ödemek için binbir zorlukla boğuşup dururken, öğlenleri simit alabilmek için aralarında para toplarken sen o yaşta çocuğun altına o arabayı çektiğinde “Bak!” diye uyarıyorsundur bu çocuğu; “Bak! Bu bir kast sistemidir! Seni diğerlerinden ayıran bu marka, bu şatafat, bu debdebe, bu gösteriş mekanizmasıdır! Sen zenginsin, diğerleri fakir! Farklısınız! Bu arabaya yaşamının sonuna dek sahip olmak istiyorsan, bu düzeni sürdürmeli, bu uğurda mücadele etmeli, kendini bunu göre yetiştirmelisin!”

“Diğerleri” için gençliğinde isyan edip kavga çıkarmayan, ruhunun dizginlerini sürekli çekiştirip duran, haksızlık/adaletsizlik karşısında bırak sosyalizmi, en azından anarşizmin o cezbedici çağrısına dahi kulak asamayan çocuk, nasıl olacak da “diğergamlığı” öğrenecek, hayvanlıktan insanlığa terfi edecek?!.

Neler kaçırdığının farkında bile değil!

Yazık…

Yazık bu çocuğa!..

xxx xxx xxx

Mustafa Kemal’i…

Che Guevara’yı…

Bir zamanlar amerikan 6.Filo’ya karşı Dolmabahçe’de canlarını ortaya koyan yaşıtlarını…

Vietnam’da kan denizinde yüzerken büyümeyi öğrenen çocukları…

Allah’ın Elçisi’nin Mekke oligarşisine karşı verdiği o amansız mücadeleyi…

Hiçbirini…

Hiçbirini anlayamayacak, özümseyemeyecek…

Belki de hiç elinde olmadan kabara kabara/kasıla kasıla yürüyüp dururken, bir zamanlar aynı tahta sıralarda dirsek çürüttüğü arkadaşlarını yaşamı boyunca bir “üretim aracı” olarak görmekten kendini alamayacak. Çocukluk arkadaşlarının kapitalizm tarafından biçimlendirilen bencil bilinçaltında nasıl “metalaştığını” hiç anlayamayacak…

Yazık…

Yazık bu çocuğa!..

xxx xxx xxx

“Tahtaravalli Sendromu”nu hatırlar mısınız bilmem.

Hani şu, “Servet ile merhamet bir tahtaravallinin iki ucunda oturmaktadır; biri yükseldiğinde, diğeri alçalır!” biçiminde formüle ettiğim olgu…

Bir gün bu olguyu şu veya bu biçimde sezinleyecek, hiç kuşkum yok; ama işte o gün, artık her şey için çok geç kalmış olacak… Sahip olduğunu sandığı şeylerin aslında kendisine nasıl sahip olduğunu, ilelebet sahibi olduğunu sandığı şeyler üzerinde inanılmayacak kadar kısa bir süre için sadece “emanetçi” olduğunu anlayacak bir gün.

Çok şey sahibi olacak belli; ama neler kaçıracak neler…

“Merhamet” denilen tanrısal esintinin o lüks araba yüzünden hayatından nasıl sessizce çekilip gittiğini anladığı gün derin derin içini çekecek, biliyorum.

Seni sahtekâr diye çıkışacak zamana; ne çabuk geçtin, nasıl da geçip gittin!..

Yazık…

Yazık bu çocuğa!..

2 yorum:

  1. Bir MÜSLÜMAN'ın en önemli yapısal özelliği,evvel emirde,insanlararasındaki maddi dengesizliği görmek,anlamak,ayırdımına varmak ve bununla savaşmak olmalıdır.Bugün,ülkemizdeki gôya İSLAMİ duyarlığı olan tevelerin,tamamında İSLAMİYET,magazin bir tarzda,uyutucu bir üslûpla,başeğici bir halde tanıtılmaktadır.Diger bir deyişle,BU İSLÂM, bizim yıllar önce okduğumuz,tarihten başka her şeye benzeyen EMİN OKTAY TARİH kitapları gibidir.

    Kısaca,ortada DİN anlatılması gerekirken,ağırlıklı olarak PEYGAMBER anlatılmakta,peygamber dinin önüne geçmektedir ki,bu son derece yanlıştır.Bu dinin adı İSLAMİYETTİR ve nihayet MUHAMMED,bu dinin tebligatcısıdır...

    Bu tevelerde EMİN OKTAY İSLAMI anlatılmaktadır.

    Pasif-başeğen-soru sormayan-köleci bir zihniyet...

    YanıtlaSil
  2. Hepsinden önce şu soru sorulmalıdır...

    ARABİSTAN ülkesinin adı neden SUUDİ arabistandır,bu bir...

    neden kıralları vardır?
    Kitabullah'ta bu kırallığın karşılığı var mıdır?

    YanıtlaSil